top of page

BUĞDAY YAĞI

Buğday özünden elde edilen buğday yağı buğday extratı ve buğday proteini insan sağlığında çok önemli bir yer tutar. Beyine, metabolizmaya, saça, cilde ve cinsel güce önemli katkıları bilinmektedir.

Dermatolojide yaygın olarak kullanılan preparatların içinde bulunur. Cilt kırışıklıklarında, saçın beslenmesinde, cilt lekelerinde önerilen maddelerin başında gelir.

Ekmeğin ve diğer unlu mamullerin hammaddeleri olan buğday yağı içerdiği aminoasitler (L-Cystin proteini – L-carnitine) yanında B, D ve E vitaminleri bakımından zengindir. Saçlara canlılık veren keratin proteininin hammaddesi de bu bileşenlerde bulunmaktadır.

Saç dökülmeleri için hazırlanan formüllerde olması tesadüf değildir. Saç kırılmalarında, saçların dayanıklı olmasında, saç derisinin nemlendirilmesinde önerilir.

Oldukça etkili bir antioksidan olarak yağlı cildin detoksifiye olmasında, cilt lekelerinde (özellikle güneş lekeleri), kuru ciltlerin nemlendirilmesinde kullanılabilir. Piyasada bulunan birçok cilt ve saç bakım yağlarının formüllerinde buğday yağı bulunmaktadır.

  

ÇARKIFELEK (PASSİFLORA İNCARNATA)

Dünyanın muhtelif ülkelerinde, özellikle Güney Amerika, Peru ve Brezilya’da yetişen bir bitkidir. Ülkemizde de yetişir. Dört yüzden fazla çeşidi vardır. İspanyol kaşiflerin Peru, Brezilya yerlilerinden öğrenip İspanya ve Avrupa’ya getirmeleri ile yaygınlaşmıştır. Avrupa ve Amerika’da yanık tedavisinde, ayrıca iltihaplı deri tedavisinde kompres olarak kullanılmıştır.

Teskin edici, yatıştırıcı, sakinleştirici özelliklerinden dolayı çokça kullanılan bir bitkidir.

Dermatolojideki ciddi formülasyonlar içinde cilt kırışıklıklarını giderici, derinin su kaybını azaltıcı, yatıştırıcı, yara ve yanıklarda rahatlatıcı, cilde ipeksi görünüm kazandırıcı, zona hastalığında ağrıyı azaltıcı olarak bulundurulmaktadır.

Gölgeli ve nemli duvar dipleri ve kameryeleri sevip sarmaşık şeklinde büyüyen otsu bir bitkidir. Beş, yedi parçalı koyu yeşil yapraklı, yaz boyunca açan, tekerlek biçiminde gösterişli çiçekleri vardır. Çiçekler erguvani, pembe ya da kırmızı renkte ve iricidedir.

ÇAY AĞACI  (MELALEUCA ALTERNİFOLİA)

Sadece Avustralya’da yetişen ve bu kıtaya mahsus endemik bir ağaçtır.

Çay ağacı yağı bu ağacın yapraklarından buhar damıtılması ile elde edilir. Uçucu bir yağ olup kendine özel keskin bir kokusu vardır.

Sydney Üniversitesi’nin 2013’te yayınladığı makalede Avustralya’nın doğusunda yaşayan birçok Aborjin Topluluğu’nun (Avustralya yerlileri) asırlardır çay ağacını cilt sorunlarının tedavisinde kullandıkları belirtilmiştir.

Günümüzde bu yağın dermatolojide kullanılması çok yaygınlaşmış olup sivilce, yanık, egzama, sedef, çatlak, bazı iltihaplı yaralar gibi cilt sorunlarında önerilmektedir.

Terpinen-4-ol adı verilen antimikrobik, antibakteriyel özelliklere sahip bileşenler içerir.

Çay ağacının cilde ve saça besleyici, nemlendirici etkileri olduğu belirtilmiştir. Cilt, saç, ağız sağlığı, göz ürünleri, el ve ayak sağlığı gibi birçok alanda ve çeşitli formlarda kullanılmaktadır.

 

TAMANU

Latince ismi Callophylium Inophyllum’dur.

Pasifik kökenli, Endonezya ve Tahiti’de yetişen bir ağaçtır. Yılda iki kez meyve verir. Tamanu yağı bu ağacın çekirdeklerinin soğuk pres sistemiyle işlenmesinden elde edilir. Koyu yeşil renkli ve baharat kokuludur.

İçeriğinde linoleik asit, oleic asit, stearik asit, palmitik asit bulunur. Bu maddelerin antioksidan özellikleri olup ciltteki viral enfeksiyonlarda kullanılmaktadır.

Tamanu bitkisi zarar görmüş dokularda, yara ve yanık izlerinde, cilt çatlaklarında, cildin nemlendirilmesinde, kırışıklıkların giderilmesinde, güneş yanıklarında, ter kokusunun giderilmesinde ve böcek ısırıklarında önerilmektedir.

ARGAN

Afrika kıtasının Fas bölgesinde yetişen bir ağaç türüdür. Argan yağı bu ağacın tohumlarından çıkarılır. Şekil olarak zeytin ağacına benzeyen bu bitki 10 – 15 metre yükseklikte ve uzun ömürlü bir ağaçtır. Dikenli bir ağaç olduğu için meyve ve tohumlarının toplanması bir hayli zordur. Bu ağaçlar dünyada sadece Fas’ta yetişmektedir ve UNESCO tarafından koruma altına alınmıştır.

Yüksek miktarda E vitamini, A vitamini, F ve C vitaminleri ile Omega 9 ve Omega 6 esansiyel yağları içerir.

Argan yağı güçlü bir nemlendirici, cilt yenileyici (anti-aging), hücre yenileyici, cildi ve saçları besleyicidir. Saçların canlı ve parlak görünmesini sağlar, saçların kırılmasına mani olur.

Cilt ve kozmetik ürünlerinde çok geniş bir kullanım alanı vardır.

YOSUN ÖZÜ (FUCUS VESİCULOSUS)

Fotosentetik su yosunları sucul ortamların birinci derecedeki üreticileri oldukları için önemlidirler. Alglerin bir diğer önemi de birçok su canlısının besin kaynağı olmasıdır. Yine çeşitli endüstri dallarında hammaddeler bu su yosunlarından elde edilir. Okyanuslarda bulunan irili ufaklı ve mikroskobik yosunlar tüm dünyanın ihtiyacı olan fotosentetik karbon ihtiyacının üçte ikisini üretirler. Sulardaki yosunlar tarafından gerçekleştirilen fotosentez canlılara oksijen sağlar.

17. yüzyıldan beri kahverengi alglerin yakılması ile zengin küllerinden sabun, cam, kimya, soda ve gübre sanayilerinde kullanılan önemli hammadeler elde edilmektedir. Bu hammadeler iyot ve brom bakımından çok zengindir.

Su yosunları özellikle doğu Asya ülkelerinde tüketilen önemli bir besin kaynağı olup; A, B1, B2, B6 ve C vitaminleri ile niyasin, iyot, potasyum, demir, magnezyum ve kalsiyum açısından zengindir.

Atlantik okyanusunun kuzey bölgelerinde çok kaliteli yosunlar bulunmaktadır. Moos ürünleri özellikle bu bölgeden elde edilen yosun özlerini tercih etmektedir.

Yosun özleri birçok cilt ürününde yumuşatıcı, temizleyici, remineralize edici, nemlendirici, antibakteriel ve antiselülit olarak cilt inceltici özellikleri ile kullanılmaktadır.

 

ISIRGAN OTU (URTİCACEAE)

Mayıs, Ağustos aylarında çiçek açan çok yıllık evcikli otsu bir bitkidir.

Üzerinde yakıcı tüyler bulunur. Çiçek örtüsü dört parçalıdır. Toprak üstü kısımları kullanılır. Taşıdığı emergeuz tüyler dokununca başı kırılır ve içindeki formik asit, histamin gibi maddeler cilde değen yerde kaşıntı ve kızarıklık yapar. Bu nedenle hafif bir ısırma hali duyulur.

Isırgan otu taşıdığı önemli bileşikler, mineraller, vitaminler, flavanoitler, lutein, keratenoidler sayesinde tıbbın birçok alanında kullanılmaktadır.

Avrupa, Kuzey Amerika, Asya’nın soğuk bölgeleriyle Kanada ve ülkemizde birçok türleri yetişmektedir. Bitki bir metre uzunluğa erişebilmektedir. Bitkinin bağışıklık sisteminin üzerinde çok önemli desteği bilinmektedir.

Kanser, romatizma, cilt ve saç bakımı, saç dökülmesi problemleri, vücudun direncini arttırıcı, süt arttırıcı, ağrı azaltıcı gibi birçok şikayetlerde çeşitli formları ile (tablet, sabun, şampuan, krem vb) asırlardır kullanıldığı bilinmektedir.

Saç bakımında önemli bir yere sahip olan ısırgan ot, sabun, şampuan ve serum şeklinde güvenilir birçok firma ürünlerinde yıllardır kullanılmaktadır.

 

AT KESTANESİ (AESCULUS HİPPOCASTANUM)

15-30 metre yüksekliğinde bir ağaçtır. Başparmak şeklinde büyük yaprakları vardır. Nisan – Temmuz aylarında çiçek açar. Meyveleri kestaneye benzer ve dikenlidir. Anavatanı Balkan yarımadasıdır.

At kestanesi hücre yenileyici, ağrı kesici, damarları büzücü etkileri ile variste, çeşitli romatizmal hastalıklarda, geç iyileşen yaralarda çeşitli formlarda kullanılır.

Bitkinin çiçeklerinden, tohumlarından ve kabuklarından hazırlanan preparatlar hekimlikte ve eczacılıkta önemli yer tutar. Cildin erken yaşlanmasını önleyici, iltihap giderici, hücre damarlarını güçlendirici etkileri bilinmektedir.

Atkestanesi meyvesinden yapılan bileşikler (krem, şampuan, jel vb) cildin güzelleşmesinde, sivilcelerin iyileşmesinde, sıkılaştırılmasında önerilmekte ve botoks etkisinden faydalanılmaktadır.

Atkestanesi tıbbın birçok alanında kullanılan bir bitki olup kan dolaşımını teşvik edici, hücre çoğalmasında yardımcı özellikler ihtiva eder.

 

PAPATYA  (ALMAN PAPATYASI  -  GERMAN CHAMOMİLE)

Özellikle Avrupa ve kuzeybatı Asya’da yetişen bir bitkidir. Türkiye’de de bol miktarda yetişir. Tıpta kullanılan türü Alman Papatyası olarak bilinen German Chamomile’dir. Medikal olarak kullanılan kısmı genellikle çiçekleridir.

Etkin maddeleri;  Kuarsetin, apigenin, kumarinler, uçucu yağ (matrisin, kamazulen, alfa bisabolol) dir.

Alman papatyası extreleri anti östrojen etkisi yanında yara iyileştirici, ishal hafifletici, antioksidan, antibakteriyel, antiviral özellikleri de vardır.

Topikal olarak ise papatya hemoroid, bacak ülserleri, ciltteki iltihaplı yaralar, anogenital iltihaplanmaları gibi problemlerde yatıştırmak için kullanılır.

Alman Papatyasının cilde çok faydalı bir bitki olması dolayısıyla kozmetiğin birçok alanında sabun, şampuan, cilt kremleri, cilt temizleyiciler, genital temizleyiciler, ağız suları gibi ürünlerde sıklıkla kullanılmaktadır.

Alman Papatyasının alerjik ve hassas ciltlerde tahriş azaltıcı, açık tenlerdeki lekelerin giderilmesi, saç renginin açılması gibi özelliklerinden literatürde bahsedilmektedir.

Papatya bitkisinin ülkemizde 1156’dan fazla türü yetişmektedir. Marmara, Ege, Trakya, Güneybatı Anadolu’da ve Mayıs – Ağustos ayları arasında doğal şartlarda yetişir.

 

TRİCHOGEN KOMPLEKSİ

Panax ginseng : Ginseng bitkisinin köklerinden elde edilen ve Çin tıbbında önemli bir yeri olan 5000 yıllık bir bitkidir. Tıbbın birçok alanında en az 3000 yıldır çeşitli formlarda kullanılmaktadır. Bitkinin kökleri insan vücuduna benzediği için “ADAM OTU” diye de adlandırılır. Geç yetiştiği, zor elde edildiği için pahalı bir bitkidir. En değerlileri Amerikan ginsengi olarak bilinen Panax ginsengdir. Panax kelimesi Yunanca “her derde deva” anlamına gelen Panakos kelimesinden, ginsengde Çince insan suretinde anlamına gelen “Jen-shen” kelimesinden gelir.

Bağışıklık sistemine çok önemli katkıları olduğu için tıbbın ve kozmetiğin birçok alanında (diabet, cinsel bozukluklar, kan şekeri düşürülmesi, kolesterol tedavisi, afrodizyak, yaşlanma etkilerini azaltıcı, anti-aging  vb) kullanılır.

Saç kozmetiğinde, saç kökü hücrelerinin yeniden oluşup canlanmasında, enfeksiyonların önlenmesinde, zayıf saçların hızla büyümesinde şampuan ve serum formatlarında kullanılmaktadır.

Arginine :  Hücre üretimini sağlayan amino asit.

Acetyl tyrosine :  Hücre büyümesini sağlar.

Arctium majus root extract :  (Dul avrat otu), saç büyütme ajanı, cilt yumuşatıcı, saç kaybını azaltıcı.

Soya proteini : Vitamin, mineral zengini bir amino asittir. Hücrelerin ve kasların gelişmesinde çok yardımcı bir maddedir, bağışıklık sistemini güçlendirir.

Calcium Pantothenate : Saç kaybının azalması, saç renginin kaybolmaması, saç derisindeki yaraların iyileşmesi gibi hususlarda kullanılan bir B vitamini çeşididir.

Zinc Gluconate : Çinko minerali bileşiği, bağışıklık sistemi destekleyicisi, büyüme ve dokuların gelişimine büyük katkıları vardır. Saç kaybının önlenmesinde faydalıdır.

Niacinamide : (Vit B3), saç kaybının önlenmesinde faydalıdır. Hücre metabolizmalarını hızlandırır, cilt lekelerine karşı etkilidir, iltihap dağıtıcıdır.

Ornithine Hcl : Üre döngüsünde yer alan bir amino asittir. Hücre çoğalmasında ve hücrelerin performansının arttırılmasında etkilidir. Yara iyileştirici özelliği vardır. Saçların yenilenmesinde etikilidir.

Citruline : Üre döngüsü içinde yer alan bir amino asittir. Vücutta bulunan amonyağı ve diğer toksik maddeleri üreye çevirip atılmasını sağlayan ajanlardan biridir. Kan akışını arttırarak saç köklerinin beslenmesine yardımcı olur.

Glucosamine Hcl : Kıkırdak dokusunun ve bağ dokusunun temel taşlarından biridir. Saç oluşumunda takviye edici maddeler arasındadır.

Biotin : B kompleks vitaminidir. H ve B7 vitamini olarak da adlandırılır. Saç ve tırnaklar için besleyici ve geliştirici özelliği vardır. Saçlarının uzama hızını artırır. Saç kalitesini artırır. Uzama hızını % 30 artırır. Saçın dış etiklerden dolayı zarar görmesine mani olur. Anageni uzatarak saç dökülmesini azaltır.

Ürünlerimizi satın almak için yenilenen www.mksaglik.com alışveriş sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

bottom of page